hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Nisan 2015 Çarşamba

Daha Fazla Süt İçin Yenmesi Gereken Besinler

 Daha Fazla Süt İçin Yenmesi Gereken Besinler ...


Her anne bebeğini çok daha sağlıklı bir şekilde beslemek istemektedir. Bu nedenle de bebeğini dünyaya getirdikten sonra gerekli besinleri tüketmeli ve bebeğini daha iyi bir şekilde beslemelidir. Anne adayının ilk altı ay bebeğini emzirmesi gerekmektedir. Bu sayede bebek çok daha sağlıklı bir şekilde gelişirken zekâ gelişimi gibi önemli faktörleri de yerine getirebilmektedir.
Süt Arttırma YöntemleriBebeğin hem sağlıklı gelişimi hem de ileriki yaşamında bağışıklık sisteminin daha kuvvetli olabilmesi için anne sütü ile beslenmesi oldukça büyük bir öneme sahip olmaktadır. Hem annenin hem de bebeğin sağlığı için annenin su tüketimine önem vermesi gerekmektedir. Bol bol su içen anne hem lohusalık döneminde daha az sıkıntı yaşarken hem de sütünün de artmasını sağlayabilmektedir. Her anne bebeğini kendi sütü ile beslemek istemekte ve bu nedenle de sütünü arttırmak istemektedir. Bu nedenle de uzmanlar birtakım besinlerin anne sütünü arttıracağını bildirmekte ve annelere önermektedir. Yemek sırasında içilen iki bardak su, sütün artmasını önemli ölçüde arttırmaktadır. Anne ve bebek sağlığı açısından meyve ve sebze tüketimine önem verilmelidir. Annenin her gün mutlaka su içeren sebzeleri tüketmesi gerekmektedir. Salata, emzirme dönemindeki annenin vazgeçilmez besinleri arasında yer almalıdır. Yeşil yapraklı sebze ve meyveler, anne sütünün artması konusunda oldukça etili olduğundan, uzmanlar tarafından da sıklık ile önerilmeye devam edilmektedir. Salatalara çok fazla yağ, tuz ya da sos koyulması yerine bol limon ya da nar ekşisi koyulmalıdır. Yağlı yemekler ya da kızartmaları tüketmek yerine doğal besinleri tüketmeleri gerekmektedir.
anne-sutu-arttırmaİçecek konusunda da annenin ayran, soda, taze sıkılmış meyve suyu ya da bol bol su tüketmesi gerekmektedir. Kafeinli ya da bol asitli içecekler kişinin sağlığına zararlı olduğu kadar emzirme döneminde olan anneyi çok daha derinden etkileyebilmektedir. Bitki çaylarından olan rezene, ıhlamur gibi içecekler annenin hem kendini çok daha rahat hissetmesini sağlarken aynı zamanda sütünü de arttırmaktadır. Bu nedenle de anne hem kendi hem de bebeğin sağlığı açısından sağlıklı besinleri tüketmelidir.

12 Mart 2015 Perşembe

Anne Sütünü Artırabilmenin Yöntemleri

Bebeklerin ilk altı aylık dönemlerinde en iyi beslenme ürünleri anne sütüdür. Bebeklerin o anki sağlıklarından gençlik dönemlerindeki gelişimlerine kadar etki edebilen anne sütleri bebeklerin en iyi beslenme ürünüdür. Yapılan birçok araştırmada bu kanıtlanarak bütün annelere özellikle ilk altı ay boyunca çocuklarını anne sütü ile beslemeleri önerilmektedir. Bu süre ne kadar uzun tutulursa bebekleriniz için o kadar faydalı olacaktır.

Anne Sütünü Artırabilmenin Yöntemleri
Anne Sütünü Artırabilmenin Yöntemleri

Ancak bazı durumlarda annelerin sütleri çocuklarına yetmeyerek az gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda anne sütünü artırmak için çeşitli yöntemler uygulanabilir. Ancak annelere tavsiyemiz sütlerinizi artırmak için doğal yöntemlerin dışına çıkmamanız. Bu sayede hem siz doğal beslenecek hem de çocuğunuz bu durumun faydasını görecektir.

Anne Sütünün Önemi
Anne Sütünün Önemi

Anne Sütünü Artırmak İçin Yapılması Gerekenler

Çocuklarınızın sağlıkları açısından doğal yöntemler dahilinde sütünüzü artırmayı denemelisiniz. Anne sütünü artırmak için uzmanlar tarafından önerilen ilk tavsiye annelerin bol bol su içmeleridir. Ayrıca beslenmenize dikkat ederek düzenli ve doğru besinler yemenizde fayda var. Özellikle yeşil salata ve sebze yemekleriyle beslenmeniz sütünüzü artıracaktır.

Anne Sütünün Önemi
Anne Sütünün Önemi

Bir başka süt artırma yöntemi ise taze sıkılmış meyve suları ile içecek ihtiyacınızı karşılamanız. Ayrıca ayran ve şekersiz bitki çaylarını içmenizde sizlere fayda sağlayacaktır. Bol bol havuç, ıspanak ve pişmiş sebze tüketerek de sütünüzü artırabilirsiniz. Ayrıca rezene ve ısırgan çayı da süt seviyenizi yükseltmenizde faydalı olacaktır. Bu doğal yöntemleri kullanarak hem kendiniz doğal beslenmiş olacaksınız hem de çocuğunuza içerisinde katkı maddesi olan ürünlerden uzak tutmuş olacaksınız.

Anne Adayları İçin Hafta Hafta Hamilelik Rehberi

Anne adayları için küçük bir kılavuz olacak bu yazı, hafta hafta hamilelik sürecinde neler olacağını en kısa yoldan anlamanızı sağlayacak.
Dünyanın en muhteşem olaylarından biri olarak adlandırılan hamilelik ve doğum süreci heyecan, korku ve merak duygularını uyandıran çok yönlü bir süreçtir. Hem mutlu oluruz hem de telaşa kapılırız. Peki tüm bu süreçte içimizde neler oluyor?

İlk Haftalar

Fetus
 Birinci hafta döllenmiş yumurtanız rahminize doğru yol alır. Bu dönemde anne karnındaki döllenmiş yumurtanın büyüklüğü bir kalemin ucu kadardır. Bundan sonraki günler içinde ise yumurta içerisindeki hücreler gruplaşarak daha sonraki günlerde iç taraftaki hücrelerin bebeğinizi dış tarafta kalan hücrelerin ise amniyo kesesi ve plesentanın gelişmesini sağlayacaktır.

Hamilelik
Hamilelik

5. Haftada bebek bir susam tanesi büyüklüğündedir. 5-9 haftalık süreç arasında bebeğin dolaşım sistemi oluşur ve kalp atışı başlar. Omurilik saydam tabaka içinden görünür hale gelir. Ağız, burun, kulak belirginleşmeye başlar ve bebeğiniz bir üzüm tanesi büyüklüğüne gelmiştir.

Sonraki Haftalar

Gebelikte Dikkat Edilecekler
Gebelikte Dikkat Edilecekler

 Hafta hafta hamilelik döneminde 10. Haftadan sonrası adeta bir çorap söküğü gibi geliyor. Bebeğiniz artık bir çilek büyüklüğünde ve eklemlerini oynatabiliyor. Tekmelemelerin başladığı 11. Hafta da ise bir incir büyüklüğüne gelmiş olan bebeğinizin diş etlerinin altında dişlerinin yeri oluşmaya başlıyor. Kemikleri bundan sonra daha hızlı gelişmeye başlayacak. 14 haftalık olana kadar ki süreçte düşük yapma riskiniz baya azalıyor. Kolları uzamaya başladı. 15. Hafta da ise ışığı hissedebilir durumda.

Hamilelik Rehberi
Hamilelik Rehberi

16. Haftada ise bebek artık daha hareketli. Tırnakları oluşmaya başladı ve boyun kasları kuvvetlendi. 17-18 haftalarında ise bebeğinizin cinsiyeti yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. Bir avokado büyüklüğünde ve kan damarları daha belirgin hale geldi.
19-24. Haftaları arası da bebeğinizin duyusal gelişimi hızlanır. Seslere tepki vermesi gibi. Gözlerinin oluşumu tamamlamış ve akciğer gelişimi başlamıştır. 40 hafta süren serüvenin sonlarına doğru yaklaşırken bebeğiniz artık sizin sesinizi rahatlıkla duyabilecek duruma gelmiştir. Diğer organları da gelişmeye başlamış ve 32. Hafta da ise bebeğinizin saçları el, ayak tırnakları oluşumunu tamamlamış durumdadır. Siz giderek ağırlaşırsınız ama o buluşma anı da giderek yaklaşmıştır. Hareketleri artar, rahminizin içinde takla atmaya başlar.

Ve Son Olarak :)
Ve Son Olarak :)

Ve o muhteşem an 40. Hafta geldiğinizde artık bebeğinizi kucağınıza almanın vakti gelmiştir. Kasılmalar başlar ve doğum anı gelir. Bu muhteşem serüvenin sona gelmişsinizdir ve hayat sizin için yeniden başlar.

Anne Sütünün Anneye ve Bebeğe Faydaları

İlk 6 ay anne sütü diyen ve bu konunun altını kalın çizgilerle çizen doktorları mutlaka dinlemelisiniz. Anne sütünün anne ve bebek sağlığına olan faydaları sayılmakla bitmiyor.
Bebeklere İlk 6 Ay Anne Sütü
Bebeklere İlk 6 Ay Anne Sütü
Anne sütü ilk aşamada yeni doğan bir bebek için en iyi besin kaynağıdır. Bebeğini anne sütü ile besleyen bir annenin ısıtma, soğutma, saklama ve sütü mikroplardan korumaya çalışma sıkıntısı olmaz.

Anne Sütünün Faydaları
Anne Sütünün Faydaları

Anne Sütü Sağlıktır!

Anne sütü ile beslenen bebeklerin diğer bebeklere göre ileriki yaşlarında daha az hasta olduğu ve bağışıklık sistemlerinin de son derece güçlü olduğu uzmanlar tarafından her fırsatta dile getirilir.

Anne Sütünün Zekayı Geliştirdiği Gerçeği
Anne Sütünün Zekayı Geliştirdiği Gerçeği
Çünkü anne sütü mikrop üremesine izin vermez, bozulmaz ve kesinlikle hastalık kaynağı olmaz.

sağlıklı anne sütü sağlıklı anne sütü
 Son derece zengin bir protein kaynağı olan anne sütü, sindirimi kolay ve enfeksiyonlardan korunmaya yardımcı olan bir besindir.

Süt
Süt
Anne sütü ile beslenen bir bebeğin alerjik hastalıklara, ishale ve solunum yolu hastalıklarına yakalanma riski daha azdır. Anne sütünün bebeğe olduğu gibi anneye de pek çok faydası vardır.

Anne Sütünün Faydası 
Anne Sütünün Faydası
Bebeğini anne sütü ile besleyen bir anne meme kanserinden, yumurtalık kanserinden ve osteoporoz hastalığından kendini otomatikman korumuş olur.

En İyi Doğum Yöntemi Hangisidir?

Günümüzde şüphesiz ki her anne adayı bebeğini normal doğum yöntemi ile dünyaya getirmek ister ve en iyi doğum yolunun bu olduğuna inanır.

Hamile Bayan
Hamile Bayan

Fakat bunu ne annenin isteği ne de neye inandığı belirler. Bir anne ve bebek için en iyi doğum yönteminin ne olduğuna uzman doktor karar verebilir.

Normal Doğum Anı
Normal Doğum Anı

Peki, uzman doktor doğum yolunu nasıl belirler?

Sezaryen Ameliyatı Sonrası
Sezaryen Ameliyatı Sonrası

Bir doktorun anne ve bebek sağlığını gözeterek doğum yöntemine karar vermesi için bu anne adayı ile hamilelik sürecinin başlangıcından son evresine kadar ilgilenmesi ve hem annenin hem de bebeğin sağlık durumunu bilmesi gerekir.

Sezaryen
Sezaryen
Bu sayede bebeğin ve annenin her şeyinden haberdar olan doktor doğum yöntemine karar verebilir.
Doğum Sonrası Mutlu Anlar
Doğum Sonrası Mutlu Anlar

Sezaryen mi Normal Doğum mu?

Normal Doğum mu? Sezaryen mi ?

Normal Doğum mu? Sezaryen mi ?
Sezaryen doğumlar çoğu zaman bebeğin travma ile dünyaya gelmemesi için tercih edilir.

Normal Doğum Sonrası
Normal Doğum Sonrası

Riskli gebeliklerin doğum yöntemi olan sezaryen, genelde iri bebek vakaların da sık sık tercih edilir.

Sezaryen Doğum
Sezaryen Doğum

Bebeğin veya annenin özel durumlarına rağmen normal doğum tercih edilmesi bebeğin çeşitli travmalar yaşayarak dünyaya kalıcı sağlık sorunları ile dünyaya gelmesine neden olur.

Suda Doğumun Faydaları Nelerdir?

Günümüzde mevcut doğum yöntemleri ile doğum yapan anne adaylarının çok fazla ağrı ve sancı çekmesi yüzünden farklı doğum tekniklerine başvurulmuştur.

Doğuma Hazırlık
Doğuma Hazırlık

Pek çok kişinin duyduğu fakat hayal dahi edemediği suda doğum artık ülkemizde etkin bir şekilde yapılmaktadır. Suda doğum diğer doğum şekillerinden çok farklı olmasa da çok daha az acı çekileceği kanıtlanmış bir durum.

Havuzda Doğum
Havuzda Doğum

Daha Az Acı ve Sancı

Suda Doğum sonrası
Suda Doğum sonrası

Suda doğum yöntemini tercih eden anne adayı diğer doğum yöntemlerine göre daha az acı çeker ve doğumu daha kolay bir şekilde gerçekleştirir.

Suda Doğuma Hazırlık
Suda Doğuma Hazırlık

Suyun rahatlatan ve doğumu kolaylaştıran etkisi sayesinde bebek dünyaya daha kolay ve sağlıklı bir şekilde gelir.

Suda Doğum
Suda Doğum

Suda doğum yapan anne adayları daha rahat bir ortamda olacakları için epidural kullanmaya mecbur kalmazlar. Fakat yine de acınızı en aza indirmek için kullanmayı da tercih edebilirsiniz.

Suda Doğum Tehlikeli mi

Suda Doğum Tehlikeli mi
Suyun rahatlatıcı ve hareket etmeyi kolaylaştıran yapısı sayesinde kaslar yumuşar ve hareket etme yetisi bu evrede daha kolay bir hal alır. Bu durumda sancılarınız normalinden daha az olacaktır.Bebeğiniz içinde mükemmel bir doğum şekli olan suda doğum, bebeğinizin dünyaya geldiği anda anne karnındaki ile aynı bir ortama girmesine yardımcı olur ve daha az travma yaşamasını sağlar.

Suda Doğum

Son zamanlarda özellikle gebe kadınların en çok merak ettiği doğum yöntemlerinden biri olan suda doğum, ilk olarak 1803 yılında Fransa’da doğumu çok zorlu geçen ve uzun süren bir kadına uygulanmıştır. Suyun rahatlatıcı etkisi sayesinde doğum hem anne hem de bebek için daha kolay gerçekleşir.

suda doğum
suda doğum

Suyun sıcaklığı ve kaldırma kuvveti, rahme giden kan akımını arttırır ve bu sayede rahim kasılmaları etkinleşir ve artan oksijenle anne normalin aksine daha ağrısız bir doğum yapar.

sağlıklı doğum
sağlıklı doğum

Suyun bir diğer faydası da bebeğin çıkış noktasında yani vajende rahatlatma ile birlikte gevşeme meydana getirdiği için bebeğin doğum sırasında travma yaşama riski daha azdır.

anne bebek
anne bebek

gebelik
gebelik

anne çocuk
anne çocuk

5 Mart 2015 Perşembe

Adet (REGL) Gecikmesi

 Adet Gecikmesi ve Gecikme Nedenleri...


Adet gecikmesi, adet rotarı  (halk arasında mens gecikmesi, aybaşı gecikmesi, regl gecikmesi) beklenen adet tarihinde adetin başlamamasıdır. Çok sık rastlanan bir durumdur.
Bu durumda öncelikle gebelik ihtimali düşünülür, gebelik saptanamazsa diğer nedenler araştırılır.

Nedenleri:
- Gebelik
- Yumurtlama (ovulasyon) olmaması
- Stres
- Ortam değişiklikleri
- Hormonal bozukluklar (Troid hormonu, prolaktin (süt) hormonu)
- Kullanılan ilaçlar
- Doğum kontrol hapları
- Korunma iğneleri ve ciltaltı implantlar
- Ağır fiziksel egzersiz (sporcular)
- Polikistik over sendromu

Yukarda sıralanan sebepleri araştırmak için hormon tahlili, ultrason v.b tetkikler yapılır. Çoğu durumda adet gecikmesine neden olan bariz bir sebep bulunamaz. Böyle durumlarda kadının adet görmesini sağlayacak ilaçların kullanılması önerilmektedir.

Gebeliğin (HAMİLELİĞİN) Ilk Belirtileri


 GEBELİĞİN İLK HAFTASI, İLK AYI OLUŞAN EN ERKEN BELİRTİLER

Gebelik belirtileri en erken 1-2 hafta adet gecikmesi yaşandıktan sonra başlar daha önce başlamaz, bu günlerde gebelik 5-6 haftalık yaklaşık bir - bir buçuk aylık şeklinde adlandırılır. Gebeliğin farkedildiği bu ilk günlerde ne gibi belirtiler ilk olarak meydana gelir?

Ayrıca şunu belirtmek gerekir ki adet gecikmesi yaşanmadan önceki günlerde gebelikle ilgili herhangi bir belirti veya şikayet beklenmez çünkü bu dönemde gebelik henüz oluşma aşamasındadır ve gebeliğin rahime yerleşmesi sonrasında kanda gebelik hormonlarının artması ancak adet gecikmesinden sonra gerçekleşir. Belirtilerin çoğu da bu hormonlara bağlı olarak gerçekleşir.

Hamileliğin ilk günlerinde en erken oluşan belirtiler:
- Adet gecikmesi. Bir kadını hamile olduğundan şüphelendiren ilk belirti genellikle adet gecikmesidir. Ancak her adet gecikmesi gebelik anlamına gelmez.
- Yorgunluk
- Bazı yiyeceklere karşı hassasiyet, tiksinme ve bazı yiyeceklere karşı aşırı istek (aşerme)
- Kokulara karşı duyarlılık
- Bulantı, kusma. Özellikle sabah bulantıları..
- Göğüslerde (memelerde) büyüme ve hassasiyet, meme uçlarında koyulaşma
- Sık idrara çıkma
- Baş dönmesi, bayılma hissi (nadir)
- İmplantasyon kanaması (Üstüne adet görme): Gebeliğin rahme yerleşmesine bağlı lekelenme.

Gebelik

Gebelik tanısı nasıl konulur ?

gebelik-zehirlenmesi-nasil-anlasilir-50eda728e6c5dgebelik tanısı herkesin çok kolay ulaşabileceği gebelik testleriyle uygun şekilde kullanıldığında oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
gebelikte en hassas ve en erken yanıt veren test β hcg tayinidir. normal gebelikte döllenme sekiz gün sonra salgılanmaya başlar Günümüzde gebelik anne karnında dokuzuncu gün gibi erken bir dönemde saptanabilmektedir. Hormon ani bir şekilde yükselir ve iki katına çıkar. bu düzey 100 miu/ml aşar.(5 miu/ml’nin altındaki değerler negatiftir)


Tahmini Gebelik Belirtileri Nelerdir?
Bulantı ve kusma, değişik gıdaları yeme istekleri
Sık idrara çıkma
Yorgunluk halsizlik uyuma isteği
Adetin kesilmesi
Ciltte değişimler

Kalp Atımlarının Saptanması ne zaman olur 
doppler etkisinden faydalanılan aletler son adetin üzerinden 12 hafta geçtiğinde fetal kalp atımı saptayabilirler. Karından bakıldığında 7-8 haftada izlenebilir. fetoskop denilen aletlede 17-18 haftada dinlenebilir.

Bebek hareketlerinin izlenmesi ne zaman olur?
ilk gebeliklerde 20. haftadan sonra birden fazla gebelik geçirenlerde 18. haftadan itibaren hissedebilirler.

Normal gebelik süresi ne kadar
280 gün- 40 hafta -9 ay 10 gün dür

Tahmini Doğum Tarihinin Hesaplanması
Son adet tarihinin ilk gününe  7 gün eklenir ve aydan 3 ay geri gidilir BU tahmini bir tarihtir. 15 gün önce ya da 15 gün sonra olabilir.

Gebe takibi nasıl yapılmalıdır
Gebe olduğunu düşünen kadının ilk muayenesinde yapılması gereken standartlar vardır. Hamile kalan kadın doktorunu mümkün olduğunca erken görmelidir Bir risk durumu yoksa hamile kadın 28. haftaya kadar 4 haftada bir 36. haftaya kadar 2 haftada bir son ay her hafta doktoru tarafından görülmelidir. Kontrollerde
şikayetleri öğrenilir
tansiyonu ölçülür
kilosuna bakılır
rahim büyüklüğü ve büyüme hızı kontrol edilir.

Hamile kadın ilk muayenesinde
indir
Tam kan sayımı
Tam idrar tahlili
Tiroit hormonlarının taranması
idrar kültürü
kan grubu
bazı mikrobik hastalıkların taranması
Son adet tarihi biliniyorsa tahmini doğum tarihi hesaplanır.



Gebelikte Kontroller

11-14. hafta arasında
NT(fetüsün ense kalınlığının ölçülmesi)
İkili test yapılması(anne kanında) bu test Down sendromu ve çeşitli anomalileri taramada son yıllarda gelişmiş olan bir testtir.

15-20. hafta arasında
Anne serumundan AFP taraması ve eğer ikili test yapılmamışsa üçlü test yapılması

24-28. hafta arasında
Gebelik şekeri (gestasyonel diabet) taraması.

28. hafta
RH(-) hastalarda antikor taraması ve eğer gerekirse anneye anti D yapılması

36. haftadan sonra
Her hafta NST yapılması olarak özetlenebilir.

Yeni Doğan Sarılığı

Yenidoğan sarılığı ya da bebek sarılığı. 

yenidogan-sariligiYeni doğmuş bebeklerde kanlarındaki bilirubin miktarının artması neticesinde görülen bir çeşit sarılıktır. Doğumdan sonraki ilk haftada her doğan bebeğin kanında az veya çok derecelerde mutlaka bilirubin miktarında artış gözlenmektedir. Yenidoğan sarılığı, hayata yeni başlamış bebeklerde en sık görülen sıkıntılardan birisidir. Normal doğan bebeklerin %60’ında görülürken erken doğan bebeklerin %80’inde görülebilmektedir.


Sarılık, vücutta bilirubin denilen sarı Maddenin artması sonucu cildin ve gözün beyaz kısımlarının boyanmasıdır. Kanda bilirubin seviyesinin yükselmesiyle, vücut kademeli olarak baştan ayaklara doğru boyanır. Eğer bebeğin cildindeki sarılık göbek hizasını geçmişse, kandaki bilirubin düzeyine bakmak gerekir.Parmakla hafifçe burun ya da karın cildine bastırılıp kaldırıldığında sarı renk daha bariz bir şekilde tespit edilebilir.

Bilirubinin kandaki miktarı ile vücuttaki sararmanın oranı ve gözlendiği bölgeler şu şekildedir:
  • I – Bilirubin oranı 5 ile 8 mg/dl arasında ise baş ve boyun bölgesi sararır.
  • II – Bilirubin mikarı 8 ile 10 mg/dl arasında ise gövdenin üst bölümü sararır.
  • III – Bilirubin miktarı 10 ile 13 mg/dl arasında ise gövdenin alt kısmı sararır.
  • IV – Bilirubin miktarı 13 ile 16 mg/dl arasında ise kol ve bacaklar sararır.
  • V – Bilirubin miktarı 20 mg/dl civarında ise eller ve ayaklar sararır.

Bilirubin değerleri her bebek için farklı değerlendirilir. Bebeğin doğum haftası, kilosu, beslenme şekli, doğum sonrası kaç Saatlik olduğu göz önünde bulundurulur. Sarılığın ilerlememesi için bebeğin iyi beslenmesi, bol dışkı ve idrar yapması şarttır. Anne-bebek arasındaki kan gurubu ilişkisini de mutlaka gözden geçirmek gerekir.
Yenidoğan döneminde çeşitli nedenlerle sarılık gelişebilir. En sık görülen fizyolojik (normal) sarılık, bebeklerin %50’sinden fazlasında ortaya çıkar. Sarılık 3. Günden sonra başlar ve 2-3 hafta sürebilir.
Diğer nedenler arasında yeterli beslenememe, Anne Sütü sarılığı ve kan uyuşmazlığı sayılabilir.

Anne Sütü Sarılığı için 
Bu tür sarılık için bebeğin anne sütü ile beslenmesi 24 ile 72 saat arasında bir süre için kesilir ve bebek hazır mama ile beslenir. Sarılığın hızlı bir şekilde azaldığı gözlendikten sonra bebeğe anne sütü tekrar verilmeye başlanır. Anne sütü tekrar verilmeye başlandığında sarılığın tekrar artmaması beklenir.

Sarılık artışını önlemek için  sık emziriniz. Saat başı, 1-2 Saatte bir… Bebeği 4 Saatten fazla uyutmamalı, takviye gerekiyorsa şekerli Su kullanılmamalı, doktorun uygun gördüğü bir mama verilmelidir.

Sarılığın Tedavisi
Sarılığın tedavisi kolay ve mümkündür. Fototerapi en sık kullanılan tedavidir. Fototerapi cilde devamlı ışık sağlayan basit bir işlemdir. ışığın, gözün retina tabakasını yormaması için işlem sırasında bebeğin gözü bantlanır. Sarılık seviyesi hızla artış göstermiyorsa fototerapi sırasında annenin emzirmesine izin verilir.
Hastaneden taburcu olmadan her bebeğin sarılık seviyesine bakılır. Normalden fazla bulunursa fototerapiye alınır. Fototerapi sonrası tekrar yükselme olabilir. Bunun da kontrol edilmesi gerekir. Evde bebeğin rengi gittikçe sararırsa, bekletmeden sarılık seviyesine tekrar bakılmalıdır.

Kan Değişimi
Kandaki bilirubin düzeyi aşırı miktarda arttığında ya da artma eğilimi gösterdiğinde bebeğin kanının tamamen değiştirilmesi şeklinde uygulanır. Bebeğin kanının değiştirilmesine karar verilirken, bebeğin doğum haftası, doğum ağırlığı, kaçıncı günde (yaş) olduğu göz önüne alınır ve bilirubin miktarı 20-25 mg/dl’nin üzerinde olursa bu işlem doktor onayı ile uygulanır

Sarılıkla ilgili şu durumlarda Doktorunuzu arayabilirsiniz
  • Bebeğin rengi koyu sarı veya portakal rengine dönüşürse,
  • ilk haftalarda Günde 1-2 kere dışkı yaparsa,
  • Günde sadece 3-4 kere idrar yaparsa,emzirme sonrası ağlıyorsa,
  • ilk ayın sonunda hala sarı ise.

 

Düşük Nedir?

Düşük Nedir ve Düşük Tehdidinde Neler Yapılabilir?


Düşük(abortus) 20. gebelik haftası tamamlanmadan önce gebeliğin sonlanmasıdır.
Erken düşük gebeliğin 12. haftadan önce sonlanmasıdır.
Geç düşük 12-20. haftalar arasında gebeliğin sonlanmasıdır.<
Düşük Tehkilesi: 20. gebelik haftası tamamlanmadan önce kanama olmasıdır. Bu kanamada bebek içeride canlıdır, içinde bulunduğu ortam bozulmamıştır. Rahim ağzında henüz açılma olmamıştır Kanamaya rahim kasılmalarıda eşlik eder. Hamile kadınların %30-%40 ında düşük tehdidi izlenir. Tedbir olarak istirahat, aktivite kısıtlaması faydalı olabilir.

Düşük sıklığı nedir?
Tüm gebeliklerde %15-%20 oranında
görülür bir sponton düşük sonrasında risk artar fakat sonrasında değişmez.
Düşük oranlar ilerleyen anne yaşı ile birlikte artar Risk 35 yaş üstünde daha sık görülür.

Tekrarlayan gebelik kayıplarının nedenleri...
Genetik Nedenler:İlk 3 ay düşüklerinin %70 nedenidir. Gebelik oluşurken meydana gelen yaşamaya müsaade etmeyen kusurlardır
Anatomik Nedenler: rahim ağzı yetmezliği rahimde şekil bozuklukları, miyomlar,
Hormonal(Endokrin) Nedenler: Gebelikte salgılanan progesteron hormonunun yetersiz salgılanması, tir
oit hormonlarının düzensiz salgılanması.
Enfeksiyonlar: Mikroplazma, Toksoplazma, Klamidya Sfiliz gibi enfeksiyonlar düşüğe sorunlu gebeliğe neden olabilir.
Çevresel Faktörler: Sigara alkol radyasyon kimyasal maddeler
Diğer Nedenler : romtizmal hastalıklar, diyabet…
Trombofilik (pıhtılaşma) faktörleri ile ilgili bozukluklar

Düşük Belirtileri:
dusuk01

En önemli belirti lekelenme ve kanamadır.Kanamanın miktarı ne kadar fazla ise düşük riskinin o kadar yüksek olduğu anlamına gelir. Lekelenme veya damla damla şeklinde kanamalar daha az risk taşır. Gebeliğin her ayında az veya çok her kanama doktora başvurmayı gerektirir.Düşük riskini gösteren
ikinci önemli belirti ağrıdır. Ağrı genellikle kasık ağrısı şeklinde ve adet sancısına benzer şekilde olur, bazen karın ağrısı şeklinde olabilir. Ancak kanama veya lekelenme olmadan bir gebede sadece ağrı olması genellikle düşük riskini düşündürmez çünkü kasık ağrısı gebeliğin özellikle ilk aylarında hemen hemen her gebede görülür.


Düşük Tehdidinde Neler Yapılabilir?
Yatak istirahati önerilir.
telkin işe yarayabilir
cinsel ilişki kısıtlaması yapılabilir
progesteron gibi hormonlar kullanılabilir(etkisi tartışmalıdır)

28 Şubat 2015 Cumartesi

Anne Adayları İçin Dengeli Beslenme Kuralları

Anne Adayları İçin Dengeli Beslenme Kuralları: 

Anne adayları için dengeli beslenme kuralları
Anne adayları için dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve doğru yaşam kuralları.
Her anne adayı, hamilelik döneminde mevcut kilolarının üzerine çıkar. Bu bazen 20 kiloya kadar çıkabilir. Normal olanı, 12 kilodur. Doğum sonrası dengeli beslenme, doğum sonrası egzersiz ve doğum sonrası bazı kurallara uyarak bu kilolar verilebilir. Lohusalığın sonunda geriye en az 6-7 kilo fazlalık kalır.

Kurallar
Egzersizde uyacağınız kurallar şöyledir: Odanın havalanmasına dikkat ediniz. Dar elbiseler giymeyiniz. Tuvalet ihtiyacınızı egzersiz öncesi gideriniz. Göğüsler boşalmış olmalıdır. Emzirmeden hemen önce egzersiz yapmayın. Erken lohusalık döneminde yatakta sık sık yüzüstü yatınız.

Dengeli beslenme
- Günde 8 porsiyonu geçmeyin. Kalsiyumlu besinler, karbonhidrat, protein, sebze ve meyve tercih edin.
- Tatlı ve hamur işlerinden uzak durun. Tatlı ihtiyacınızı kuru ve taze meyvelerle giderin.
- Akşam yemeklerini daha hafif yapın. Eğer sabah ve öğlen çok fazla yediğinizi düşünüyorsanız akşam yoğurt ekmek veya müsli yiyebilirsiniz.
- Ara öğünleri atlamayın. Bu öğünlerde meyve veya yoğurt yiyebilirsiniz. Yanında 2-3 bisküvi ya da kuru incir ceviz ilavesi sizi tatmin edecektir.

Egzersiz
- Karın kaslarınızın eski formuna dönmesi için her gün egzersiz şarttır. Erken lohusalık döneminde vücudun eski haline dönmesini sağlayacak jimnastik çalışmaları, dört gruba ayrılabilir.
- Şayet normal doğum yaptıysanız egzersizlere çocuğunuzun doğumundan bir sonraki günden itibaren başlayabilirsiniz.
- Doğumunuz sezeryan ise doktorunuzun tavsiye ettiği günden sonra egzersize başlayabilirsiniz.
- Düzenli olarak günde birkaç kez düz bir zemin üzerinde egzersiz yapmanız gerekir.
- Egzersizlerinizi yavaş ve ani hareketlerden kaçınarak yapınız.

Günlük diyet
- Ekmek grubu 6 porsiyon
- Protein grubu 4-5 porsiyon meyve grubu 3-4 porsiyon
- Süt grubu 1-2 porsiyon
- Sebze sınırsız
- En az 1.5 litre su
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirilecek 1 kilo sebze yemeği

Örnek kahvaltı
- 2 kibrit kutusu yağsız peynir
- 1 dilim kepekli ekmek
- 6 kaşık cornflakes
- 200 cc süt (bir bardak)
- 5 tane zeytin
- 1 dilim kepekli ekmek

27 Şubat 2015 Cuma

Bebekler İçin 5 Yasaklı Besin!

Bebekler İçin 5 Yasaklı Besin...

0-1 yaş döneminde bebeğinizi bu besinlerden uzak tutun!

ÇAY
Çay, süt çocuklarına ve küçük çocuklara önerilmiyor. Çünkü içeriğinde bulunan tanin, demir eksikliğine, içine eklenen şeker ise iştahsızlığa ve diş çürümelerine neden oluyor.

BİTKİ ÇAYI
Papatya, yeşil çay gibi bitki çaylarının da demir emilimini azaltıcı etkisi var. Aynı zamanda bazı farmakolojik ajanlar içeren bitki çaylarının, süt çocukları ve küçük çocuklar için güvenilirliği konusunda yeterli bilimsel araştırma yok!

BAL
Bal; fruktoz (yüzde 41), glukoz (yüzde 41) ve suyun (yüzde 8) bileşiminden oluşuyor. Clostridium botulinum sporlarını içerebilmesi nedeni ile botulizm (botolismus toksininin yarattığı
enfeksiyon) riski taşıyor. Süt çocuklarının mide asidi düzeyi düşük olduğundan bir yaşından küçük çocuklara bal önerilmiyor.

ŞEKER
Şeker pancarından elde edilen bir besin olan şeker, vücuda enerji sağlıyor; başka bir besin değeri bulunmuyor. Boş enerji kaynağı olduğu için bebek beslenmesinde şeker yerine
pekmez veya süt şekeri laktozun kullanılması daha doğru. Ayrıca çocuklarda fazla tüketilmesi iştahsızlığa ve diş çürüklerine, ileriye dönük hatalı beslenme davranışlarının gelişmesine ve dolayısıyla şişmanlığa neden oluyor.

BAKLA
Zehirlenme ihtimaline karşı 0-1 yaş döneminde bakla önerilmiyor.